

kitap
230
Günlük yaşamın içinde neyi, nasıl ve neden
yaşıyoruz?
• Bir şeyler yaşarken bana neler oluyor?
• Bana olanlar, yaşadıklarımı ne ölçüde ve
hangi yollardan etkiliyor?
• Aşktan iyileşmek mümkün mü?
• Çocuklarımızı neden severiz?
• Empati nedir? Ruh sağlığımızı neler
bozar?
• Genetik, bir yazgı mı?
• İnsan beynini anlamak yaşantılara bir
anlam vermemizi ne kadar sağlayabilir?
Yaşadıklarımızı bir şekilde anlamaya yöne-
lik merak, Yankı Yazgan’ı Oidipus efsanesinden moleküler biyolojiye dek
uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. Bu kitapta, insanların gündelik yaşantıları,
ilişkileri, sevgileri, öfkeleri, ve çocukluktan yetişkinliğe evrimleri üzerine,
tıbbın, psikolojinin ve beyin bilimlerinin bulgularından yola çıkan yazılar
yer alıyor. İlk kez 1991’de yayınlanan kitabın bu yeni baskısı, eklemeler
ve açıklamaların yanı sıra ilgi çekici güncellemeleri de kapsıyor.
Büyük ilgi gören ve haftalarca çok satanlar
listesinde yer alan Paris’teki Eş’in yazarı
Paula McLain, Güneşi Kuşatmak adlı roma-
nında bizi 1920’lerin sömürge Kenya’sında
bir yolculuğa çıkarıyor. McLain’in bu seferki
kahramanı Beryl Markham, bir kadın pilot
olarak rekorlara imza atmış, korkusuz, büyü-
leyici sıradışı biridir... Küçük yaşta ailesiyle
Afrika’ya gelen ve annesi onları terk edince,
arazilerinde yaşayan kabile çocuklarıyla bir
arada büyüyen Beryl, vahşi doğayı tutkuyla
seven cesur bir genç kadına dönüşür.
Beryl, hayal kırıklıklarıyla sonlanan ba-
şarısız ilişkilerinden sonra kendini karizmatik safari avcısı Denys Finch
Hatton ve Out of Africa kitabının yazarı Karen Blixen’la tutkulu bir aşk
üçgeninin içinde bulur. Hatton’a duyduğu aşk, Beryl’in gerçek kimliğini
bulmasını sağlayacak ve göklerdeki kaderini çizecektir. Yirminci yüzyılın
başlarında Afrika’nın görkemli doğasında geçen bu roman, çağının ileri-
sinde giden bir kadının olağanüstü maceralarını gözler önüne seriyor.
YAŞANTILARIN PSİKOLOJİSİ VE
BİYOLOJİSİ – YANKI YAZGAN
GÜNEŞİ KUŞATMAK – PAULAMCLAIN
“Labirent Yolculukları 25. Yıl Güncel Baskı”
“Çok satan Paris’teki Eş yazarından... Toplumsal
önyargılara karşı direnen cesur bir kadının romanı...”
Hazırlayan: Sevda Kama
YAZ GELİR TATİLLER BAŞLAR, SICAK KUMLAR, SERİN SULAR
VE EN YAKIN DOST OLAN KİTAPLAR EŞLİK EDER BİZLERE…
Sergen, dünyanın bir yerinde kendi yağıyla
kavrulan bir kasabadır. Sergenliler kıt
kanaat ama huzur içinde yaşayan insanlar-
dır. Bir gün, uzak kasabalarda, şehirlerde,
ülkelerde yaşayanların kahraman dedeleri-
ne ait birer heykeli bulunduğunu öğrenirler;
kendilerinin böyle bir kahramanı olmadığı
için üzülürler.
Uzun tartışmalar sonucu, kasabanın artık
yaşamayan romancısı Narlı Nine’nin heyke-
lini yapmayı kararlaştırırlar. Ancak heykel
tamamlandıktan bir süre sonra çalınır.
Kasabalılar, kısa süren yas döneminin
ardından Almira Hala’nın önerisiyle, boş kalan kaidede birer saat süreyle,
heykel gibi durmaya karar verirler. Bu çözüm kasabalıyı mutlu eder. Artık
Sergenlilerin canlı bir heykeli vardır ve canlı bir heykele sahip olan bu
kasaba, ülkede ve dünyada ilgi odağı olmuştur.
“Gallant’ın öyküleri, bıkmadan
usanmadan, hayret verici insan-
lık durumumuz hakkında birkaç
cevaplanamaz ama yine de vazge-
çilmez soru sorar bizlere. Öyküle-
rinden ayrıldığımızda kendimize
dair daha güçlü ve derin bir bilgiye
sahibizdir.”
-Alberto Manguel-
Kanadalı olmasına rağmen hayatının bü-
yük bir kısmını Paris’te geçirmiş olan yazar
öykülerinde bize yirminci yüzyıl Avrupasının
bir yeraltı haritasını çizer. Gallant’ın Avrupası “gemi enkazlarıyla dolu” bir
yerdir. Karakterleri karmaşık ve çeşit çeşittir; mülteciler, savaştan dönen
tutsaklar, figüran aktörler, çekirdek aileden veya düzenden kaçanlar
geri dönebilmek için çırpınıp durur, ama bunu yapacak silahları yoktur.
Kozmopolit bir dünya tasvir eden Gallant, dramatik açıdan aşikâr olana
hiç yeltenmez ama bizi şaşırtmayı daima başarır. Michael Ondaatje Paris
Öyküleri’yle Gallant’ın yüzü aşkın öyküsü arasından seçtiği bir derleme
sunuyor okurlara.
YORGUN HEYKEL – ÜSTÜN DÖKMEN
PARİS ÖYKÜLERİ – MAVİS GALLANT
“Sergen adında bir kasaba ve kasabının kahramanı
Narlı Nine’nin heykel öyküsü...”