

kitap
232
Orhan Pamuk, Yapı
Kredi Yayınları’ndan
çıkan yeni romanı Kır-
mızı Saçlı Kadın’da bizi
otuz yıl önce İstanbul
yakınlarındaki bir ka-
sabada liseli bir gencin
yaşadığı sarsıcı bir aşk
hikâyesiyle, büyük bir
insani suçun peşinden
sürüklüyor.
KIRMIZI SAÇLI KADIN – ORHAN PAMUK
İlk aşk deneyimi bütün bir hayatı belirler mi?
Yoksa kaderimizi çizen yalnızca tarihin ve
efsanelerin gücü müdür?
Efendi, Evliyâullah’tan en yaşlı ve
en bilgelerindendir. Aşim ise ona
var olma sebebini söylemesi için
evrenden bir işaret bekleyen toy bir
delikanlı.
Nasıl ki yolları ona sahip olması
mümkün olmayan tarafından
mührün çalınmasıyla kesişti, işte
o vakitte zaman çoktan durmuş ve
yeniden akmaya başladığında, ev-
ren kötülükleri doğuran iblise teslim
olmuştu. Laneti başlatan ise mühre
engel tanımayarak sahip olmak iste-
yen iblisin, “Al onu!” demesine uyan
bir Hizmetli idi. Boynuna takmaya
çalışmasıyla mühür toprağa karışıp
sır oldu. Mühre ulaşması zorlaşan iblis, öfkesiyle laneti körüklerken, tüm
evren ve üzerindekiler korkunç bir sona sürükleniyordu. Olup bitene şahit
olan Ebu Dücane, Yaradan dünyanın kurtuluşu için son bir şans verdiğini
söylediğinde, ne yöne aktığı bilinmeyen zamanda mührü bulup söylenen
vakitte söylenen yere koymak için Aşim’i de yanına alarak kötülüğe ve
ona hizmet edenlere karşı durdu. İşte burada başlıyor serüven. Nasıl son
bulacağı ise büyük bir muamma…
MÜHRÜN SIRRI – NESLİHANAKBAYDAR
Siddhartha, Hermann Hesse’nin, Sidd-
hartha Gautama’nı hayatını konu aldığı,
Budizm felsefesinin içrek (ezoterik) yön-
lerini işleyen, yazarın en ünlü eserleridir.
Berlin’deki S. Fischer Verlag isimli yayınevi
tarafından 1922 yılında ilk defa yayım-
lanmıştır. Roman kahramanı Siddhartha,
tıpkı Buda gibi bir prenstir. Gerçek bilgiye
ulaşmak için babasının uzun süreli dire-
nişine aldırmayarak sarayını, gençliğini ve
ailesini geride bırakarak ormanlara çekilir.
Gezgin bir dilenci olarak yaşamını sürdür-
düğü uzun bir dönemin ardından Buda ile
karşılaşır ve aralarında uzunca bir sohbet geçer. Buda ona, Budizm’in
içrek yapısını ve felsefi derinliğini anlatır. Uzun meditasyon denemelerin-
den sonra aradığını tam olarak bulamamanın verdiği bıkkınlıkla hedefine
götürecek aracı değiştirerek bir kente yerleşir ve ticaretle uğraşmaya
başlar. İleri yaşlarında içindeki boşluğun baskısıyla birlikte yaşadığı
kadını, varlığını henüz bilmediği çocuğunu ve edinmiş olduğu tüm ser-
vetini geride bırakarak yeniden kaçınık yaşama geri döner. Siddhartha
daha sonra bir ırmağın kıyısında kayıkçılık yapan yoksul bir kayıkçı olan
Vasudeva’nın yanına yerleşir. Vasudeva Siddhartha’ya gerçek bilgiye ve
aydınlanmaya ulaşabilmesi için kılavuzluk edecektir.
SIDDHARTHA – HERMANN HESSE
Bu kitap beleşçiler ve kolaycılar, “ben
durayım evren çalışsın”cılar, “ben durayım
melekler halletsin”ciler, “evrene yolladım,
haber bekliyorum”cular için değildir diyor
Talyaa Vardar. 3 yılda büyük bir özveriyle
yazdığı, Doğan Novus Yayıncılık’tan çıkan
ilk kitabı “Akış Oyunu” ile okurlarıyla bulu-
şan Talyaa Vardar, kitabı hazırlarken ‘ken-
dini bulmak için’ yola çıktığını belirtiyor.
Talyaa Vardar kitabında söz ettiği varlığın
beş kapısını: akıl, beden, sezgi, duygu ve
mana kapıları olarak tanımlıyor ve ‘yaşa-
mımız bir evse çoğumuz sanki tek kapılı
bir evdeymişiz gibi yaşıyoruz, bu nedenle de sıkışık hissediyoruz. Oysaki
yaşam ferah bir ev gibidir, 5 kapıyı da kullanmayı öğrenirsek içimiz ve
dışımız ferah bir yaşam sürebilir’ diyor. Yaşam sürekli akışa ulaşmaya
çalışır, akışa açılan yol bu kapıların ardındadır.
AKIŞ OYUNU – TALYAAVARDAR
“Akışta kalmak” tabirinin düğümü bu kitapta çözülüyor.
Herkes birbirine “akışta kal” diyor ama kimse akışta
nasıl kalacağını bilemiyor. Talyaa Vardar’ın ilk kitabı
“Akış Oyunu” varlığın beş kapısının kilidini açıp “akışta
kalmayı” seçenler için raflarda yerini aldı.