gezi
219
Alemdar Caddesi’nde bulunan Zeynep Sultan Camii’nin karşısındaki parkın ön
kapısında günlük koşuşturma içerisinde omuzlarımıza binen yükü, stresi bıra-
kıp içeri giriyoruz. Çocukluğumun vazgeçilmez gezi ve piknik yerine adım atar
atmaz şehrin gürültüsü ve karmaşası dışarıda kalıyor. Osmanlı İmparatorluğu
döneminde Topkapı Sarayı’nın dış bahçesi olan, içinde bir koru ile gül bahçe-
lerini barındıran Gülhane Parkı’na küçükken ailemle gelmiştim. O zamanlar
içerisinde lunapark ve hayvanat bahçesi olan parkta çok güzel zamanlar geçir-
miştim. Ancak lunapark ve hayvanat bahçesi artık yok. Güzel havayı fırsat bilen
İstanbullular, varacakları nokta için güzergahlarına hoşluk katmak isteyenler,
şehrin tarihi ve doğal güzelliklerini hem hafızalarına hem de objektiflerine
hapsetmek isteyen turistler bizim gibi Gülhane Parkı’nda soluğu almış. Biz de
turistler gibi kameramızla parkın sunduğu güzellikleri, yıllara meydan okuyan
tarihi yapıları fotoğraflamaya başlıyoruz.
Gezi için tarihi yarımadada bir nokta seçince attığımız her adımda bir eserle
karşılaşıyor, yüzyıllar öncesinde bir yolculuğa çıkıyoruz. Türk tarihinde de-
mokratikleşmenin ilk somut adımı olan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839’da
Abdülmecit döneminde Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane
Parkı’nda okunmuş ve bu nedenle Gülhane Hattı Hümayunu olarak da adlan-
dırılmıştır. Bu bilgiler ışığında yolumuza devam ederken parkın ne denli önemli
olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Günlük Koşuşturma İçerisinde Omuzlarınıza
Binen Yükü Gülhane Parkı’nın Kapısında Bırakın
Girişin solunda Topkapı Sarayı’nın dış suru üzerinde Alemdar
Caddesi’ne komşu olan Alay Köşkü bulunuyor. Padişahların geçit
alaylarını seyretmesi için yaptırılan Alay Köşkü’ne parkın içerisinden
geniş bir rampa ile çıkılıyor. Yuvarlak bir hünkar salonuyla hizmet bi-
nalarından oluşan köşkün bugünkü binası II. Mahmut tarafından Batı
Avrupa üslubunda yaptırılmış. 1938 yılında Topkapı Sarayı Müdür-
lüğüne bağlanan Alay Köşk’ü daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı
tarafından 1959-1960 yıllarında yeniden düzenlenmiş, Ahmet Hamdi
Tanpınar Edebiyat Müzesi ve Kütüphanesi olarak 12 Kasım 2011
tarihinde hizmete açılmış.