

gezi
144
Albus Dağları
İsviçre markaları saymakla bitmez, gelin bu güzel ülkeyi önce coğrafyası ile tanıyalım ve Alp
Dağları’ndan başlayalım. İsmi Latince ‘Albus’ yani ‘beyaz’dan geliyor. Avusturya, Fransa, Alman-
ya, İsviçre, İtalya, Slovenya ve Liechtenstein olmak üzere yedi ülkeden geçen bu sıradağlar, Afrika
ve Avrupa tektonik plakalarının çarpışması sonucu ortaya çıkıyor. İtalya ile Fransa’nın bir türlü
paylaşamadığı zirve 4.808 metre ile Mont Blanc ama küresel ısınma sebebi ile ölçümler farklılık
gösterdiğinden, bu en yüksek nokta ara sıra yer değiştiriyor. Cenevre’den, bulutsuz günlerde
Mont Blanc’ın güzelliğini izlemeye doyum olmuyor.
İsmi Latince ‘Albus’ yani ‘beyaz’dan geliyor. Avusturya, Fransa, Almanya, İsviçre,
İtalya, Slovenya ve Liechtenstein olmak üzere yedi ülkeden geçen bu sıradağlar,
Afrika ve Avrupa tektonik plakalarının çarpışması sonucu ortaya çıkıyor.
Erimiş, Enfes ve Harika: Fondue
Alp Dağları denince, Fondue konusuna yer ver-
meden geçmemek gerek. ‘Erimiş’ anlamındaki
bu Fransızca kelime İsviçre mutfağının en önemli
tatları arasında. Ancak, Fondue’yü anlatırken,
İsviçre askerlerine de değinmeliyiz. Ülkenin bir
diğer ünlü markası da tüm dünyaya ihraç ettikleri
korkusuz askerleri, yani özel muhafızlar. Vatikan’ı
yüz yıllardır, Michelangelo’nun tasarladığı renkli
üniformaları ile İsviçre askerleri korumaktadır.
Fransa’da XVI. Louis’yi de, kanlarının son damla-
larına kadar İsviçreli muhafızlar, ölmek pahasına
korumuştu devrimcilerden. Yüz yıllar boyunca
bağımsız ve bağlantısız kalmayı seçen bu ülkenin
askerleri, savaşlara katılmamış olsalar da çok daya-
nıklı ve savaşçı ruhlular. Vadi içlerindeki köylerle
bağlantıların aylarca kesildiği uzun kışlarda yüksek
dağlardaki stratejik noktalarda görev yaparken, bu
askerler açlıklarının üstesinden gelebilmek için,
yanlarında kalan biraz peynir ve kaya gibi sertleş-
miş köy ekmeğini nasıl değerlendirebileceklerini
düşünürken, akıllarına, yanlarındaki peyniri eritip,
ekmeği banarak yumuşatmak geliyor. Sonuç ise
harika, Peynir Fondue.