

kılıyor. Bizde bu farklı atmosfer ile mest olmuş bir
vaziyette meraklı çocuklar gibi heyecanla merdiven-
leri iniyoruz. Patrikhane’ye varmadan merdivenlerin
tam bitiminde bir ev dikkatimizi çekiyor. Ama burası
bir ev gibi görünse de aslında bir kafe… Sahipleri
eski müstakil bir evi çok sevimli bir kafe haline
getirmişler. İlk bakışta biraz zor fark ediliyor fakat
içine girdiğimizde “İyi ki fark etmişiz” dedirtiyor.
Bembeyaz duvarları, minicik beyaz mutfak dolapla-
rı, mavi masa örtüleri ve iskemleleri var. Bizi genç
yaşlarda bir bayan karşılıyor. Ve balkona çıkıyoruz.
Balkona çıktığımızda evin içerisinden bir incir ağa-
cının geçtiğini fark ediyoruz. Kesilmemiş ayrı bir yol
açmışlar ona. Ve bütün balkonu dallarıyla kucak-
lamış, güneşe siper olmuş bir görüntüsü var. Biraz
dinlenmek için adeta biçilmiş kaftan burası. Arka
fonda hafif bir caz müziği duyuluyor. Yüzyıllardır üç
inancın bir arada, hoşgörü içinde yaşadığı bu canlı
tarih Balat; insanı adeta kendine çekiyor. Eğer ki
kendinize bir gün ayırmak ve tarihi yakından hisset-
mek isterseniz burası kesinlikle yapmanız gereken
bir tercih… İnanın bana kendinizi gerçekten farklı
bir çağda ve coğrafyada hissedeceksiniz…
gezi
balat
223
Fener Rum Patrikhanesi
Salı Pazarı