Table of Contents Table of Contents
Previous Page  138 / 180 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 138 / 180 Next Page
Page Background

tasarım haber

S

eramik tamamen el yapımı ürünler tasarlayan

Stil44, sonbaharın ruhuna uygun Fosil serisi

ile romantik şıklık sunuyor.

Stil44, geçmişimize bir saygı duruşu niteliğinde eski

zamanların ikonik desenlerini yeniden yorumlayıp

yeni sonbahar serisini sizlerin beğenisine sunuyor.

Aynadan sehpaya, tabureden tabaktan vazoya,

kâseden süs objelerine kadar geniş bir yelpazede

olan seri internetten de sipariş verilebiliyor. Dünya

ve insan için olmazsa olmaz dört maddenin; yani

toprak, su, ateş ve havanın birleşmesine insan eli

değerek oluşturulan seramik sanatının binyılların

ötesinden günümüze, bugünden de geleceğe arma-

ğan olduğunu vurgulayan markanın yaratıcısı mimar

Ayşe Elçi ‘Binyılların Mirası’ söyleminin arkasında

duracak ürünler tasarlamaya ve özgün ürünlerimizi

bu felsefe ile yaratmaya devam edeceğiz” diyor

STİL44’TEN SONBAHARIN RUHUNA UYGUN SERAMİK EL YAPIMI FOSİL SERİSİ

CONTEMPORARY ISTANBUL TABANLIOĞLU MİMARLIK İMZASI TAŞIDI

B

u yıl 12’nci kez düzenlenen Contemporary Istanbul’un Tabanlıoğlu

Mimarlık imzasını taşıyan ilk kavramsal tasarımı “Parkta Sanat”

konseptini taşıyor. Kavramsal tasarımları ile fuarda; iç ve dış me-

kan tasarımını etkileyen Tabanlıoğlu Mimarlık, ayrıca imza attığı VIP Loun-

ge ile de sanatsever ve koleksiyonerleri ağırladı. Tabanlıoğlu Mimarlık ve

Contemporary Istanbul arasındaki bu önemli iş birliği ile sanat fuarı mi-

marlık adına da güçlü bir mesaj taşıdı. Bölge galerilerinin yanı sıra Avrupa,

Amerika ve Asya’nın en önemli galerilerini, sanatçılarını ve koleksiyonerle-

rini de bir araya getirerek İstanbul’u, geniş bir sanat izleyici kitlesinin odak

noktası yapan CI 2017’nin iç mekan tasarımı; – özellikle açık havada yer

alan – kamusal alanlara vurgu ile bir kent parkı çeşitlemesi olarak, ancak

kesinlikle bir park temsili ya da taklidi olmadan, özgün bir anlayışla hayata

geçirilmiş. Galerilerin yer aldığı sergi mekanının “tasarı bir topoğrafya”ya

dönüştürülmesi, aynı zamanda yerel kaynakları ve ihtiyaçları vurgulamayı

da amaçlıyor. Ortak kullanılan yeşil alanlar; –ne kadar fazla insana açılırsa

o kadar çok – yaşayanlarda huzur üretecek, farklılıklar arasındaki etkileşi-

mi daha sağlıklı hale getirecek ve sanatın özgürleştirici potansiyelini teşvik

ederek, yaratıcı üretim kanalları oluşturacak. Yapay olarak düzenlenmiş

bu iç mekan, aynı zamanda, etkinlik sırasında açık havada heykellerin

sergileneceği sergi merkezine bitişik Park’ın bir uzantısı olarak ele alınıyor.

136