kitap
Japon kiraz çiçeği sakura şansı,
bolluğu, uzun ömrü, yaşama sevin-
cini ve barışı simgeler. Aynı zaman-
da dişiliğin, tazeliğin, gençliğin,
güzelliğin, masumiyetin, kırılganlığın
ve soyun devamlılığının yani kadının
da simgesidir. Sakuranın ömrü bir-iki
hafta sürer. En güzel, en olgun olduğu
dönemde solmadan, kurumadan
bir anda dalından düşüveren sakura
çiçekleri, ölümün birdenbire gelebi-
leceğini bizlere hatırlatır. Sakura ile
her ilkbaharda yeniden açan bir çiçek
gibi yeniden doğmak mümkün, ölüm
yakamıza yapışmış olsa bile...
“Gözlerindeki Şu Hüznü Gidermek İçin Ne
Yapmalı?” önceki evliliklerinde aldıkları ya-
raların izlerini hâlâ taşıyan müzik tutkunu
Yasemin ile akademisyen Mehmet’in birkaç
güne sığan öyküsü...
Bu öyküde Gülayşe Koçak cinsellikten
aldatmaya, çocuk yapmaktan iletişimsizliğe,
kadınlık-erkeklik hallerini ve kadın-erkek
ilişkilerinin çeşitli boyutlarını işliyor.
Gülayşe Koçak’ın “Gözlerindeki Şu Hüznü
Gidermek İçin Ne Yapmalı?” adlı kitabını
elinizden düşüremeyeceksiniz...
Uluslararası çoksatanlar listesine
girmiş ve 8 milyonu aşkın kişi tarafın-
dan okunmuş olan Uçurtma Avcısı,
hem 2006 hem de 2007’de Penguin/
Orange Readers’s Group Ödülü’nü
kazandı. Uçurtma Avcısı arkadaşlık,
ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin
bir roman. Babalar ve oğullar, ba-
baların oğullarına etkileri, sevgileri,
fedakârlıkları ve yalanları...
Kabil’de monarşinin son yıllarında
birlikte büyüyen Emir ile Hasan’ın
ileride kesişen yaşamlarını bir solukta
okuyacaksınız...
“Her şeyi örten kalın bir sis çökmüş
Öland Adası’nın üzerine. Sis aralan-
dığında beş yaşındaki bir erkek çocu-
ğunun cansız bedeni çıkacak ortaya.
Sisle birlikte kasabanın belleği de
aralanacak sanki. Başka ölüler, başka
suçlar, başka suç ortaklıkları…
Ortaya çıkmayan yalnızca katiller…
Sisin içerisinde ipuçlarını toplayacak
olan da külyutmaz bir dedektif değil,
yirmi yıl önce ortadan kaybolan toru-
nunun akıbetini öğrenmeye çalışan
Gerlof’tur. Denizlerin sırrını bilen
Gerlof sisin sırrını da çözecektir.”
Sabahattin Ali’nin unutulmaz eseri
toplumsal gündemin kişilikler üzerin-
deki baskısını ve güçsüz insanın kapana
kısılmışlığını gösteriyor.
“İsteyip istemediğimi doğru dürüst
bilmediğim, fakat neticesi aleyhime
çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu
nevi söz ve fiillerimin daimi mesulünü
bulmuştum. Buna içimdeki şeytan di-
yordum... Hâlbuki ne şeytanı azizim, ne
şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salak-
lığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan
pek de kurnazca olmayan bir kaçamak
yolu... İçimizde şeytan yok...”
1977 sonbaharındaHarvard’ı yeni bitir-
miş genç bir Yahudi, Massachusetts’te
Cambridge caddelerinde Tunuslu taksi
şoförü Kalaş ile tanışır. Amerikalılara
lakabını aldığı Kalaşnikof tüfeği gibi
ateş püsküren bu değişik Arap; kah-
ramanımızın hayatını, insanlarla ve
özellikle kadınlarla ilişkisini değiştirir.
Kahramanımız, bir yandan yüksek lisans
konusu olan 17. yüzyıl İngiliz edebiyatıy-
la ve hocalarıyla uğraşırken, bir yandan
da Kalaş aracılığıyla Amerika’da yerleşik
yabancı olmak konusunda çarpıcı bir
eğitim alacaktır.
249
KABULJAN MURZAEV
GÜLAYŞE KOÇAK
KHALED HOSSEINI
JOHAN THEORIN
SABAHATTİN ALİ
ZİYA CELAYİROĞLU
Sakura Yeniden Doğuyoru
Gözlerindeki Şu Hüznü
Gidermek İçin Ne Yapmalı?
Uçurtma Avcısı
Ölülerin Yankıları
İçimizdeki Şeytan
Harvard Meydanı