

Adı, Arapça ‘müteşekkir’ anlamına gelen Şakirin Camii, Gazi, Gassan ve Ghada Şakir kardeşle-
rin baba ve anneleri İbrahim ve Semiha Şakir anısına yaptırılmıştır. 4.5 yılda tamamlanan, üç
tarafı camla çevrili 3.000 metrekare zemine kurulu ve toplam inşaat alanı 10.000 metrekare
olan caminin kapasitesi 500 kişidir. Her birisi 35 metre yüksekliğinde iki minaresi bulunan camii
Türkiye’nin en modern camisi olarak adlandırılmaktadır. İbadete açıldıktan sonra Türkiye’nin en
modern camisi olduğu konusu tartışılmış; bu yoruma katılanlar olduğu kadar katılmayan mimarlık
eleştirmenleri de olmuştur. Mimari proje tasarımını Hüsrev Tayla’nın yaptığı yapı, iç dekorasyonunu
mimar Zeynep Fadıllıoğlu’nun yapması nedeniyle “Bir kadın tarafından tasarlanmış ilk cami” olarak
lanse edilmiştir.
MİMAR HÜSEYİN TAYLA, GAZİ ŞAKİR’İN HAYALİNDEKİ CAMİYİ ÇİZDİ
İstanbul şehrinin Anadolu yakasındaki protokol camisi olma işlevi kazanan Şakirin Camii’sinin
her taşı, yazılan yazı ve ayetler Gazi Şakir tarafından seçilmiştir. Aşırı titiz olan ve bu titizliğini de
caminin her noktasında, mimarisi ile de bizzat meşgul olarak gösteren Gazi Şakir, proje mimarı
Hüsrev Tayla’yı bir aile dostlarının yardımıyla bulmuştur. Caminin iç mimarı Zeynep Fadıllıoğlu’nun
da akrabalarıdır... Caminin mimarı Hüseyin Tayla, Gazi Şakir’in isteklerini yaratır ve çizdikleri, mü-
hendisler tarafından inşa edilir. Bu da bize caminin asıl kimin hayalinin ürünü olduğunu göstermek-
tedir. İslam dinini ve Kuran’ı çok iyi bilen Gazi ve Gassan Şakir kardeşlerin seçtiği yazı ve ayetler
de Şakirin Camii’nde yer almaktadır. Örneğin: Caminin kubbesinde ‘Nur Suresi’, kuşakta ise ‘Mülk
Suresi’ yazılıdır.
EN USTA NAKKAŞ’TAN CAMİNİN KUBBESİNE ÇARKIFELEK SİSTEMİ
Şakirin Camisi’nin iç tezyinatı nakkaş Semih İrteş’e hat yazıları ise Hüseyin Kutlu’ya aittir. Caminin
iç mimarı Zeynep Fadıllıoğlu’nun zemin için Tophane kırmızısı istediği camideki hatların hepsi 23
ayar altın varaklı yapılmıştır. Çalışmalar ise iki sene sürmüştür. Çok yoğun bir tezyinatın olmadığı
Şakirin Camii’nde kubbe tezyinatı pandantiflerde ve kuşak yazılarında vardır. Kemerleri birbiri-
ne bağlayan ve bir çarkıfelek sistem içerisinde bunları düzenleyen İrteş’in kurduğu senaryoda,
çarkıfelekle arz üzerindeki dünyanın ve gezegenlerin dönüşünü anlatmaya çalışan bir düşünce
vardır. Çünkü bu tür tasarımların muhakkak bir düşünce ürünü olması, arkasında bir senaryosunun
bulunması gerekmektedir.
tasarım
şakirin camii
165